Siz hiç susarak, avazınız çıktığı kadar bağırdınız mı,
Boğazınız yırtılana kadar feryat ettiniz mi?
Susarak feryat etmek, haykırmak çok zordur, acı verir,
Boğazınızı yakmaz belki ama kalbinizi yakar, ızdırap verir.
Hani rüyalarda karabasan gelir de kimse sesinizi duymaz ya
İşte o karabasanlar gerçek hayatta kulağı duyan ama vicdanı
sağır insanlardır,
Ne duyar ne de sesinizi duyurmanıza izin verirler.
İki yüzlü, riyakar insanlardır.
Sırf bu yüzden susarak ağlar sessizce feryat edersiniz.
Bazen yaptıkları, bazen de yapamadıkları, bazen de
yaptırmadıkları canımızı yakar.
Siz hiç kulağı duyan ama vicdanı sağır insanlara bir şeyler
anlatmaya çalıştınız mı?
Onlar anlatsanız da duymazlar, duyar gibi yaparlar.
Onlardan en korku salanı menfaatleri Allah korkusunun önüne
geçenlerdir.
Onların kendi hayatları, kendi adalet anlayışları, kendi
bildikleri,
Hep ama hep kendileri vardır.
Bazen doğruları susarak haykırırız çaresizlikten,
Bazen adalet duygumuzu, bazen beşeri arzularımızı,
Hep birileri duysun isteriz.
Çünkü anlaşılabilmek insan tabiatının en doğal
ihtiyaçlarından birisidir.
Siz ne kadar anlatıp, ne kadar doğruları, olması gerekenleri
söyleseniz de
Söylediklerinizi kendi ölçüsüz terazilerinde tartıp yine
sizi yargılamaya kalkarlar.
İşte o zaman yine yalnız kalır, yine susarak feryat eder
Ve avazınız çıktığı kadar bağırırsınız.
İki yüzlü riyakar insanlara susarak feryat etmek istersiniz,
Vicdanı kaskatı kesilmişlere susarak feryat etmek istersiniz,
Korkaklığınızdan değildir bu, çaresizliğinizdendir!!!
M.KORKMAZ
Yorumlar
Yorum Gönder