Ana içeriğe atla

İDARİ TASARRUF

       İdare, görev yaparken ve yetkilerini kullanırken, önceden konulmuş kurallara göre hareket eder. İdarenin işlem ve eylemlerini kamu adına kamu görevlileri yürütür. İdare, idari işlemleri gerçekleştirirken kamu gücünü kullanabilir. İdare kamu gücünü kullanırken hukuk devleti olmanın gereğiyle hareket edip, kişisel hak ve özgürlüklere azami derecede riayet etmelidir. Yine idare bu gücü kullanırken sınırları, gücü elinde bulunduranların kendi görüşlerine göre değil, olması gereken hukuk devleti ilkelerine göre belirlemelidir. 
        Günümüzde idare, temelini anayasalarda bulan, demokratik ve sosyal devlet ilkeleri çerçevesinde, görevlerini kanunların gösterdiği şekilde ve devletin amaçları doğrultusunda yerine getirmekle yükümlüdür.(1)
       İdari işlemler; idari makamlar tarafından, tek yanlı, icrai, kamu gücüne dayanan, hukuka uygunluk karinesinden yararlanan, hukuki sonuçlar doğuran ve geriye yürüyemeyen işlemlerdir.
Anayasa' nın 125. maddesine göre ''İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır.'' İdarenin işlem ve eylemleri hukuka uygun olmalıdır. İdarenin hukuka aykırı işlemleri iptal edilebileceği gibi, hukuka aykırı eylemlerinden dolayı da idare sorumlu tutulabilir. Ayrıca idarenin mahkeme kararlarına da riayet etmesi gerekir. İdarenin kamu gücünü elinde bulundurması mahkeme kararlarına uymayacağı ve sınırsız tasarruf gücüne sahip olduğu anlamına gelmemelidir.


Kaynakça: (1)(Akyılmaz, Bahtiyar,a.g.e.s. 31.), Türkiye Cumhuriyeti Anayasası

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HUKUKUN TEMEL İLKELERİ

                Hukukun Temel İlkeleri        1)   Hukuk Devleti İlkesi: Sınırları içerisinde kişilerin hak ve özgürlüklerini koruyan, vatandaşlarının huzurunu tesis eden, faaliyetlerinde hukuk kurallarına bağlı olan, keyfiliğin değil gerçekten konulan kanunlara uyan ve uyulmasını sağlayan devlettir. Hukuk devletinde konulan kurallara uymak sadece vatandaşa değil devlete de zorunludur. Aksi halde ortaya ‘’Polis Devleti’’ denen tabir çıkar.          2)    Kuvvetler Ayrılığı İlkesi: Yasama, yürütme ve yargı erkinin tek bir elde tutulmayıp ayrı teşkil edilmesi, bir kuvvetlerin kendi yetkilerini aşıp diğer diğer kuvvetin alanına müdahale etmemesidir.         3)  Doğal (Tabii) Hakim İlkesi: Herkes fiil ve eylemlerinde, görev ve yetki yönünden o tarihte tabi olduğu hakim ve mahkeme huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.    ...

BİNALARDA OTOPARK KULLANIM ESASLARI

         Kat Malikleri Kanununa göre, ortak yerlerin kullanımı, onarımı, tadilatı, tesis ve inşaat yapılması, Kat Malikleri Kurulunda görüşülerek oy birliği ile karara bağlanmak zorundadır. Yine Kat Mülkiyeti Kanununa göre apartmana ait olan otopark, apartmanın ortak kullanım alanı olup tüm kat malikleri ve kiracılar bu ortak kullanım alanından yararlanma hakkına sahiptirler. Bu hak, kat maliklerince kiracılara kısıtlanamaz. Ancak araç sayısı daire sayısından fazla olan apartmanlarda, kat malikleri kurulu kararı ile kat malikleri veya kiracının birden fazla aracını otoparka park etmesi engellenebilir. Burada kat malikleri kurulu, sorunları hakkaniyete uygun olarak çözmelidirler. Eğer kat malikleri kurulunca verilen karar beğenilmezse ya da hakkaniyete uygun görülmezse, her bir kat maliki veya kiracı dava yoluyla hakimin müdahalesini isteyebilir.         Kat Malikleri Kanununa göre; kat malikleri, ana gayrimenkulün bütün o...

LİYAKATİN YERİNİ 'RİYA'KAT ALIRSA

       Öncelikle TDK'da ''riyakat'' kelimesinin bir karşılığının bulunmadığını belirtmek isterim. Her ne kadar bu kelimenin sözlükte karşılığı olmasa da maalesef geçmişte ve günümüzde bu kelimeye uygun, bu kelimeyi karşılayacak uygulamalar ve bu uygulamaları gerçekleştiren kişiler bulunmaktadır. Bu yüzden riyakat kelimesinin anlamını açıklamaya bile gerek yoktur.  Yaşanan tecrübelere ve uygulamalara göre şekillenip bir anlam yüklenebilmektedir. Liyakat sözcüğü yakışma, layık olma, yeterlilik, uygunluk anlamına gelmektedir. Tabi ki insanlar, üzerine aldıkları görevleri bir şekilde yerine getirebilir ama liyakat açısından bakıldığında, en azından bazı görevler, o işi yapabilecek yeterliliğe sahip olunmasını zorunlu kılmaktadır. Nasıl ki doktor birisi pilotluk yapamayacağı gibi pilot da doktorluk yapamaz. Aslında bu basit örnekle bile liyakatin gerekliliği az da olsa anlaşılabilir. Dünyada tüm insanlar tarafından kabul edilen ama pek çok zaman uygulamaya konulama...