Ana içeriğe atla

YAVUZ SULTAN SELİM VE KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN - DEVLET ANLAYIŞI

       Yavuz Sultan Selim, Mısır seferinden döndükten sonra bir gün Vezir-i Azam Piri Paşa' yı yanına çağırmış ve şöyle sormuştu: ''Gittiğimiz her yerde fetihler nasip oldu ve emrimize karşı gelecek kimse kalmadı. Bu durumda devletin yıkılma ihtimali var mıdır?''  Vezir-i Azam Piri Paşa ise şu cevabı verir: ''Cetlerinizin koyduğu kanun ve kaideler icra olundukça bu devletin zarar görmesi imkansızdır. İleride evlatlarınızın söz sahibi olduğu zamanlarda akılsız veziri azam tayin olunur, haksızlıklar yapılır ve vazifeler ehline verilmezse işte o zaman bu devletin zarar görmesi kaçınılmaz olur.'' der.

       Kanuni Sultan Süleyman, zirveye çıktığı dönemde sık sık devletin akıbetini hayal eder ve derin düşüncelere dalardı. Bir gün bu endişelerini devrin alimlerinden Yahya Efendi ile paylaştı ve sordu: ''Osmanlı'nın akıbeti nasıl olur, bir gün olur da zarar görür mü?'' Yahya Efendi ise padişaha şu cevabı verir: ''Bir devlette zulüm yayılır, haksızlıklar ayyuka çıkarsa, işitenler de 'neme lazım' deyip uzaklaşırsa, koyunları kurtlar değil de çobanlar yerse, bilenler bunu söylemeyip susarsa işte o zaman akıbet kötü olur.'' diye cevap verir.


Yorumlar

  1. Casino - MapyRO
    Casino at 논산 출장마사지 the foot of Highway 39 – State Highway 39 (South 영천 출장안마 of Memphis, TN). 5.0 km from Interstate 진주 출장마사지 25 and 2.5 km from 대구광역 출장안마 the Blue 서귀포 출장마사지 Ridge Mountains. Rating: 2.5 · ‎2 votes

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

DOSTOYEVSKI'NİN KÖPEK DENEYİ

       Dostoyevski bir toplantıda yüksek sesle okuduğu bir şiirden dolayı Çar tarafından hapse mahkum edilir. Hapis cezasını tamamladıktan sonra anılarını kaleme aldığı ''Ölüler Evinden Anılar'' adlı kitabını yazar. Kitapta, hapishanedeki hayatından önce insanları tanıdığını sandığını ama yanıldığını burada anladığını belirtir. Dostoyevski, ''kara halk'' olarak tanımladığı bu kitleyle karşılaştıktan sonra insanları daha iyi anlamaya ve kendi iç dünyasının derinliklerine inmeye başlar.        Yazar, hapishanedeki bir köpeğin, yanından geçen her mahkum tarafından tekmelendiğini gözlemler. Köpek, mahkumlardan kaçmadığı gibi yanına bir mahkum yaklaştığında eğilerek tekmelenme pozisyonu almaktadır. Dostoyevski, bir gün köpeğin yanına yaklaşıp başını okşar. Köpek, ona şaşkın şaşkın bakarak hızla yanından uzaklaşır ve acı acı havlamaya başlar. O günden sonra köpek, Dostoyevski'yi ne zaman görse ondan hep uzaklaşır.        Bu olay bize, her zaman kötülük

Cicero Cemiyet Teorisi

       MÖ 106 yılında doğan Marcus Tullius Cicero, Romalı devlet adamı, bilgin, hatip, hukukçu ve yazardır. Bilgi kuramı açısından, kesinliğe bağlanmak yerine olasılıkların yolunu izlemeyi tercih eden Cicero, buna karşın ahlak alanında deneye dayalı bir tavır sergileyip, Sokrates'e yönelmiş ve felsefenin gelişmesine de katkıda bulunmuştur. Cicero teorisi cemiyet yapısını inceleyen bir teoridir ve anlaşıldığı kadarıyla yaklaşık 2000 yıl boyunca da değişiklik olmamıştır.        Cicero Cemiyet Teorisi 1) Fakir, çalışır. 2) Zengin, sömürür. 3) Asker, her ikisini de korur. 4) Mükellef, üçü için öder. 5) Serseri, dördünün adına istirahat eder. 6) Ayyaş, beşi için içer. 7) Bankacı, ilk altıyı dolandırır. 8) Avukat, ilk yediyi kandırarak savunur. 9) Hekim, sekizini de öldürür. 10) Mezarcı, dokuzunu da gömer. 11) Politikacı, 10'lar sayesinde yaşar... Google

LİYAKATİN YERİNİ 'RİYA'KAT ALIRSA

       Öncelikle TDK'da ''riyakat'' kelimesinin bir karşılığının bulunmadığını belirtmek isterim. Her ne kadar bu kelimenin sözlükte karşılığı olmasa da maalesef geçmişte ve günümüzde bu kelimeye uygun, bu kelimeyi karşılayacak uygulamalar ve bu uygulamaları gerçekleştiren kişiler bulunmaktadır. Bu yüzden riyakat kelimesinin anlamını açıklamaya bile gerek yoktur.  Yaşanan tecrübelere ve uygulamalara göre şekillenip bir anlam yüklenebilmektedir. Liyakat sözcüğü yakışma, layık olma, yeterlilik, uygunluk anlamına gelmektedir. Tabi ki insanlar, üzerine aldıkları görevleri bir şekilde yerine getirebilir ama liyakat açısından bakıldığında, en azından bazı görevler, o işi yapabilecek yeterliliğe sahip olunmasını zorunlu kılmaktadır. Nasıl ki doktor birisi pilotluk yapamayacağı gibi pilot da doktorluk yapamaz. Aslında bu basit örnekle bile liyakatin gerekliliği az da olsa anlaşılabilir. Dünyada tüm insanlar tarafından kabul edilen ama pek çok zaman uygulamaya konulamayan